Yükleniyor...
Simav'ın Tarihi

Simav'ın Tarihi

Simav doğal güzellikleri ve Yaren Folkloru bakımından ne denli zengin ise, arkeolojik buluntular bakımından da o denli zengin bir tarihe sahiptir.

Bugün Simav’ın milattan önce 4 binli yıllarda SUNAUVA – SYNAUS adında şehir kalıntısı üzerine kurulduğu bilinmektedir. Hititler, Frigler, Doğu Roma (Bizans) dönemlerinde SYNAUS (Simav) ve ANKYRA (Boğazköy) olarak tarihi zamanların iki yerleşim birimi, kurutulan Simav Gölünün güneydoğusu ve kuzeybatısında varlıklarını devam ettirmiştir.

Milattan önce 1200 yıllarına kadar Abaitler adına bir halk yaşarken, Trakya’dan ve Çanakkale boğazından yöreye Frig oymakları gelip yerleşti. Sonrasında Doğu Roma (Bizans) hakimiyetinde kalan Simav ve çevresi, 1113 yılında Edremit – Kırkağaç bölgesinden Kütahya – Eskişehir’e yardıma dönen Selçuklu Kumandanı Emir Muhammet tarafından Simav Çayı vadisinden gelinerek fethedildi. Bu fetih dönemi uzun sürmedi, tekrar Bizans’ın eline geçtikten 192 yıl sonra Germiyan Beyliği’nin kurucusu 1. Yakup Bey, 1305 yılında Alaşehir’i fethetmeye giderken Simav Gölü kıyısında ordusunun atlarını dinlendirdiği tarih kitaplarında kayıtlıdır.

1305 yılında fetih, Bizans’ın kiraladığı İspanyol Katalan askerlerinin Erdek’ten gelişi ile son bulur. Germiyanoğlu Çağaşan Mehmet Bey’in 6 Mayıs 1327 tarihinde Simav ve Kula’yı Katalanlardan kesin şekilde fethetmesiyle Türk hakimiyeti başlamıştır.

Mehmet Bey’in oğlu Süleyman Şah, komşu beylik Osmanlılara dost geçinmek ve Karamanoğulları’nın düşmanlığından korunmak için kızı Devlet Hatun’u Osmanlı Padişahı 1. Murat’ın oğlu Yıldırım Beyazıt’a verdi (Yıl 1381). Kızının çeyizi olarak Kütahya, Tavşanlı, Emet ve Simav’ı Osmanlılara verip kendisi Kula’ya çekildi. Süleyman Şah’ın yerine geçen 2. Yakup Bey Simav’ı tekrar geri aldıysa da, 1390 yılında Yıldırım Beyazıt kayın biraderinin üzerine giderek onu yenmiş ve İpsala Kalesi’ne hapsetmiştir.

1402 yılında Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilince Yıldırım Beyazıt’ın ülkesi tekrar eski beylere verildiğinde, 2. Yakup Germiyan Beyliği’nin başına geçer ve Simav da beylik topraklarındadır.

Germiyanoğlu 2. Yakup Bey, 1428 yılında Edirne’deki Osmanlı padişahını ziyaretle ölümü halinde ülkesini vasiyet ettiği söylenir. Çünkü yerine geçecek erkek evladı yoktur. 1429 yılında vefatı ile Germiyan ülkesiyle birlikte içinde yer alan Simav da Osmanlılara bağış olarak geçmiştir.

Ünlü dilbilgini Şemsettin Sami’ye göre Simav, 1812 yılında ilçe olmuş ve Kütahya Sancağı’na bağlanmıştır. Merkez nüfusu 5 bin, kaza nüfusu 32.662’dir ve 125 köy bağlıdır.

Daha sonra Simav Derebeylerinin Padişah’a asker ve vergi vermemesi üzerine kaza statüsünden düşürülen Simav, 1866 yılında aşırı yağışlarla taşan Simav gölü sayesinde afet bölgesi ilan edilmiş, Bursa Valisi Ahmet Vefik Paşa Simav’a gelerek gölün su seviyesini düşürmüş ve 1867 yılında Belediye Teşkilatının, 17 Şubat 1868 tarihinde kaza (ilçe) statüsüne geçmesini sağlamıştır. İlk Kaymakam, İstanbul’dan tayinle gönderilen Halil Kamil Bey olmuştur.

1921-1922 yılları arasında Yunanlılar tarafından 3 kez işgale uğrayan Simav, 4 Eylül 1922 tarihinde kurtulmuştur.

22 Ekim 2003 tarihinde yapılan 14. genel nüfus sayımına göre Simav şehrinin nüfusu 28.415 kişi, köylerde ise 81.553 kişi olmak üzere toplamda 109.968 kişi yaşamaktadır. 47 köy ve 21 belde bulunmaktadır. Simav, il merkezine 147 kilometre uzaklığı ile Kütahya’nın en uzak ilçesidir. Hizmetlerinin daha hızlı gerçekleşmesine vesile olacağına inanan yöre halkı bazı dönemlerde “il” statüsüne geçmek için Ankara’ya girişimlerde bulunmaktadır.

Simav, 1.557 km² coğrafi alan ile Kütahya’nın %13’ünü oluşturur. Kilometrekareye 70 kişi düşmektedir. Deniz seviyesinden 825 metre yükseklikte, Manisa, Balıkesir, Bursa, Uşak illeri sınırında yer alır.

BAŞA DÖN